İLK ADIM’IN ve LOGOMUZUN HİKÂYESİ
Şimdi size ‘’tüm çocuklar için’’ diyerek yola çıkan birkaç öğretmen adayının yolculuğundan hikâyeler anlatacağım. Kitaplarda okudukları çocuk haklarını hayatlarında göremeyen öğretmen adayları ‘’Bir şeyler yapmalı’’ diyerek bir araya geldi. Hakların tüm çocuklar için olduğunu anlatmak için ADİL olmaktan başka seçenekleri yoktu, zaten onlar da aksini hiç düşünmediler.
Bir çocuğun en doğal ve en temel haklarından oyunu tüm çocuklara ulaştırmak için çalıştılar; OYUN DOSTU oldular.
Tüm çocuklar için yola çıkan bu öğretmen adayları KAPSAYICI eğitimin bir parçası olmak için çabaladılar. Dini, dili, ırkı, etnik kökeni, bireysel çeşitlilikleri ayırt etmeksizin çocuğu sadece çocuk olarak görerek çalışmalarına devam ettiler.
Bu öğretmen adayları bilimin gücüne inanarak araştırmalar yaptı, mesleki bilgilerini sürekli geliştirmeye, çok okumaya, çok sorgulamaya çalıştılar. Aslında bir hayalleri vardı. SORGULAYAN, ARAŞTIRMACI ve ÖĞRENEN öğretmenler olmak istiyorlardı.
Ama bir eksiklik vardı. Sadece onların hikâyelerindeki gibi öğretmenler olmaları hayal ettikleri dünyaya ulaşmaları için yeterli olmazdı. Daha çok öğretmene, öğretmen adayına ve çocuğa ulaşmaları gerekiyordu. Çok çalışıp, çok düşündüler. Hedefler belirlediler ama en çok hayal kurdular. Çünkü hayal kurmak ÖZGÜR insanların işidir. Bazen düştüler ama kalkmak için çabaladılar. Hep daha faydalı ne olabilir? diye düşündüler. Yaratıcılıklarının günden güne geliştiğini gördüklerinde çok sevindiler. ÖZGÜN olmayı başarabilmek bu yolda onlara güç veriyordu.
İşte bu öğretmen adayları bir araya geldiklerinde hikâyelerini anlatmak, hedef kitlelerine ulaşmak için kendilerine bir isim bulmaları gerektiğine karar verdiler. Heyecanla isim arayışına girdiler. ‘’Eğitime İlk Adım’’ dediler kendilerine. Artık onlar Eğitime İlk Adım Öğretmenleri…
Ama aslında hayata ilk adım. Belki de tüm çocukların haklarına erişebildiği ve mutlu olduğu bir dünyaya atılan ilk adım. Belki de sorgulayan, duyarlı, özgür çocukluklara ilk adım.
Eğitime İlk Adım öğretmenleri için sıra kendilerini anlatan bir görsel hazırlamaya geldi. Uzunca bir süre kendilerini dinlediler. Biz kimiz, ne yapıyoruz, ne için yapıyoruz diye düşünerek kendilerini keşfe çıktılar. Bu keşifte çok çizdiler… Keşifle fark ettiler ki hepsi biricik, hepsi kendine özel…
Eğitime İlk Adım öğretmenlerini tüm çeşitlilikleri ile bir araya getiren renkleri buldular. Mavi rengi sonsuzluk dileyerek özgürlüklerine verdiler. Adalet duygularını mor renk ile anlatmak istediler. Oyun dostuyuz, oyunları kırmızı olsun, canlılığı temsil etsin ve hiç bitmesin istediler. Bilimin ışığında araştırmacı özelliklerine ise yeşil renk verdiler. Sarı renk onlara yaratıcılıklarını, özgünlüklerini hatırlattı. Turuncu ise çocuğu sadece çocuk olarak gördüklerini ifade ediyordu onlar için.
Öğretmen olma yolculuğuna başladıkları yuvalarından dünyaya atılan adımları bu renklere boyadılar. Ama bu renklerle sınırlı kalmadıklarını biliyorlar. Tüm renkler onların içinde ve tüm renkler birlikteyken güzel!
Birkaç ay sonra Eğitime İlk Adım ile mezun olup ‘’İlk Adım’’ı atacak öğretmen adayları var. İşte o öğretmen adayları bu logoya baktıklarında, her adımda kendilerini görecek; nasıl bir öğretmen olmak istediklerini, hayallerini, hedeflerini hiç unutmayacak. Sonraki yıl ikinci mezunlar, daha sonra 3.
Ve 4,5,6 …
Eğitime İlk Adım öğretmenleri gittikleri yerlerde çocukların haklarını savunmaya, oyun dostu olmaya, özgür, sorgulayan, duyarlı, çeşitlilikler, renkleri seven bireyler yetiştirmeye hep devam edecek. Öğretmen adayı olarak çıktıları bu yolculuk çocukların kalplerinde sürecek!